29 Haziran 2015 01:00

AKP savaşı ve barışa özlem...

AKP savaşı ve barışa özlem...

Fotoğraf: Envato

Paylaş

7 Haziran Seçimleri, AKP ve savaş politikasının hezimetiyle yeni sonuçlandı. Tabii ki 17-25 Aralık yolsuzlukları, başkanlık hayalleriyle türlü yasaklar ve yasakçılığın yönetim tarzı kılınması, aşırı dinci muhafazakarlaştırmayla yaşam tarzına müdahale, Saray’da ve Diyanet Mercedes’inde somutlanan israfçılık, kibir ve herkese hakaret ama eleştiriye hapis cezası, işçilerin çalışma ve yaşam koşullarının tahammül edilmezliği –tümü etkili oldu “eşekten düşme”de. Ama Davut Beyin “Stratejik Derinlik” adıyla geliştirdiği Yeni-Osmanlıcılık hülyalarıyla Suriye’ye müdahale ve iç savaşın doğrudan tarafı olmanın “aslan payı” reddedilemez.

Savcılarca yakalanmasına rağmen TIR’larla tüm dünyanın gözü önünde silah-cephane sevkiyatı neredeyse konuyu haberleştiren Can Dündar’ın başına patlayacaktı, ama tek müdahale yöntemi o değildi. İdlip, Nusra tarafından doğrudan Türk topçusunun desteğinde ele geçirildi. Öncesinde de, ama özellikle Kobanê kuşatmasında IŞİD’in Türk sınırını kevgire döndürdüğü kameralarda kayıtlı. Her şey ortada, özellikle Batılı İstihbarat örgütlerinin izlememiş ve habersiz olmaları olası değil! IŞİD son Kobanê saldırısında da, tek olanaklı geçiş yolu olan Türkiye yönünden sızıyor. Ama Tayyip Bey “haysiyet”ten bahsederek “Türkiye ile IŞİD’in aynı parantez içinde anılması”ndan rahatsızlığını açıklıyor. “Türkiye düşmanları bu algıyı yaratma” peşindeymişler! Gerçeğin dile getirilmesi neden “Türkiye düşmanlığı” olsun? Düşmanlık, Türkiye’yi “ateşe” atmak üzere “Ortadoğu bataklığı”na sürmektir!

TSK dikkat çekti deniyor; Rusya ve İran’ın Suriye’yi desteklediği biliniyor. Star, Aydınlık’la birlikte, güney sınırımızdaki gelişmeleri “Amerikan parmağı”na bağlarken, Yeni Şafak “Hükümet” ve Saray’ın ağzından sallıyor: “33 km derinliğinde 110 km.lik tampon bölge”! Nerede? Carablus Afrin arasında! Neden? Til Ebyad’ı alıp bir koridorla iki kantonu birleştiren YPG bu ikisini Afrin’le de birleştirip Akdeniz’e açılan bir Kürt Devleti kuracakmış. Eee, IŞİD İslam Devleti kurduğunda ağzınızı açmıyordunuz!

Beylerimiz hâlâ resmen Suriye sayılan topraklara müdahaleye hazırlanıyor. İçişlerine karışma yani! Ne hakla? Hem de bugüne kadar Esad rejimine karşı tüm İslami terör örgütlerini ve devletleşmelerini desteklemişken!

Ve.. Kim müdahale edecek? AKP Hükümeti! Ama bu hükümet “topal ördek”! İstifa etmiş bir hükümet ve sadece boşluk dolduruyor! Ama Tayyip Bey memleket yönetiminin hâlâ iki dudağının arasında olduğunu sandığı gibi, Davut Bey de kendisini Başbakan sanıyor. “Köşk”te görüşüyor ve “girelim” diyorlar! Hey! Nereye? Durun bakalım! Kimsiniz siz? Kendinizi ne sanıyorsunuz? Ne oyunuz ne vekil sayınız yetiyor. Karar çoğunluğunuz yok artık, içinize sindirin bunu!

Beylerimiz oturdukları yerde oturmuyor, Türkiye’nin başına açtıkları belalar yetmiyormuş gibi, hak ve yetkileri ve de güçleri olmamasına rağmen hâlâ inisiyatif kapmaya çalışıyorlar! Başka türlü olmuyor, bari Suriye’de ve bölgede bir savaşı tetikleyelim diye düşünüyor olmalılar! “Milli dava” oylarını yükseltir sanıyorlar.

CHP’nin “ne olursa olsun hükümet ortağı olmalıyım” tavrıyla uzlaşmacılığından cesaret alıyorlar. Baykal yine CHP’yi parmağında oynatma ve AKP’yle koalisyon pazarlamaya soyunmuş, “demokrasi” dersleri vermede! “Kuvvetler ayrılığı” olacakmış! Belli! Hem de tescilli milliyetçiliğiyle “tarafsız” davranacakmış! Erdoğan gibi herhalde!

Akıl vermek bizim işimiz değil ama CHP ve özellikle Kılıçdaroğlu’na iki çift söz: Hele bu savaşçı AKP’yle koalisyon sizi bitirir. Ne yaparsanız yapın, sadece koalisyon ortaklığı dolayısıyla bile “suç ortaklığı”ndan kurtulamazsınız. Oysa ne sözler vermiştiniz!

Ve oysa içeride ve dışarıda barış bu ülke halkının hakkı ve özlemi...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa